18 Ekim 2010 Pazartesi

Bir... Bir de...



Yazasım gelmedi bu akşam yine.. ama yine de içimde kelimeler birbirine çarpıyordu, harcamayayım dedim.

Ne zamanlar yaşıyor dünya... anlam vermek zor, güç, hatta imkansız.. Her gün ayrı bir acı. Okunan her harf sanki başka bir yok oluşa delalet. Her gün bir facia, her gün bir cinayet. Cinayet dedim de.. öyle eskisi gibi zor söylenen kelime değil artık bu cinayet. Çünkü söylenmesi kadar yapılması da zordu eskiden. Şimdi ise, insan su içmeye giderken bir canlıyı katledebilir. Ya da alışverişe çıkarken.. Sıradan bir olay artık kısacası..

Ben de değiştim... Sanırım bunca bedliğin arasında beynim de bazı güzel fonksiyonlarını kaybetti. Hayal gücünü mesela.. kelimelerle iyi anlaşırdı eskiden hayallerim. Şimdiyse; hayaller başka bir yolda, kelimelerim apayrı bir uçurumda. Çoğu zaman intihar ederler ben bile farkında olmadan.

Zaman berbat... Herşey insanlığın hizmetine çalışırken, insanlık bir türlü kendi acizliğini anlayabilecek durumda değil. İşte bu beni üzüyor ve korkutuyor.. hatta çoğu zaman delirtiyor.

Eskiden insan vardı. Bir kalbi, bir beyni olurdu. Ve kusursuz işlerdi. zamanla makinalar gibi bozuldu. Duyguları paslandı. Kalbi çürüdü, beyni bozuldu.

Bir de eskiden dünya vardı.. Güzeldi. Sevimliydi. Sonra onu da öcüler yedi.


Hiç yorum yok: